Deniz kestanesi, ülkemizde yaygın olarak bulunmasa da dünyanın birçok yerinde insanların korkulu rüyası haline gelmiş bir deniz canlısıdır. Üzerinde bulunan dikenler, doğrudan zehirleyici etkiye sahip olabileceği için bu canlı bazen çok tehlikeli olabilmektedir. Deniz kestanesi türlerinin hepsi zehirli değildir. Hatta dünya genelinde bulunan deniz kestanelerinin yarısından fazlası zehirli değildir. Ancak, zehirli olan deniz kestaneleri insanlarda ölüme neden olabilecek derecede tehlikelidir. Deniz kestanesi, dünya genelinde yaygın olarak bulunur ve en çok okyanuslarda rastlanır. Okyanuslarda yaygın bulunması, onları insanlardan bir nebze uzak tutmaktadır. Bu canlılar genellikle okyanus diplerinde yaşarlar ve suyun yüzeyine nadiren çıkarlar. Dipte yaşayan bu canlıların üzerinde bulunan dikenler, onların bir savunma mekanizması olarak görev yapmaktadır.

Deniz kestanesinin kirpiye benzer dikenleri vardır. Dikenli kabuğun büyüklüğü yetişkin bir deniz kestanesinde yaklaşık olarak 10 cm kadardır. Bu kabuğun üzerinde bulunan dikenler ise yaklaşık olarak 2 cm kadardır. 2 cm'lik bu dikenler, deniz kestanesinin kendisini koruması için yeterlidir. Deniz kestanesinin dikenleri aşırı derecede keskin değildir; yani ona dokunmakla ya da tutmakla batmaz. Ancak, deniz kestanesine basılması ya da sıkılması durumunda dikenler batarak kişiyi etkileyebilir.

Deniz kestaneleri genellikle mat renklere sahiptir. Koyu renklerle karşımıza çıkan bu canlılar, hangi renkte olurlarsa olsunlar genellikle mat özellik gösterirler. Daha çok mat yeşil, mat kahverengi, mat mor ve siyah olarak karşımıza çıkarlar. Deniz kestaneleri, deniz hıyarı ve deniz zambağı adındaki canlılarla benzerlikler göstermektedir. Tamamen fiziksel benzerlikler gösteren bu hayvanlar, özellik olarak çok büyük benzerlik göstermezler. Fiziksel özellikleri nedeniyle deniz kestanesi dışarıdan bakıldığında bazen cansız bir cisim gibi durabilmektedir. Bu nedenle birçok kişi ilk bakışta onu cansız zannedebilir. Bu durumlarda deniz kestanesine hafif bir dokunuş gerçekleştirildiğinde deniz kestanesi tepki göstererek canlı olduğunu belli eder. Deniz kestanesinin herhangi bir gözü ya da bacağı bulunmadığı için bu görünüşü insanları yanıltabilir. Ancak yüzeylerinde bulunan dikenleriyle yapışkan tüp ayakları, onun rahatlıkla hareket etmesini sağlamaktadır.

Deniz kestanesinin ana besin kaynağı alglerdir. Bunun yanı sıra deniz samuru, deniz kestanesinin en çok sevdiği ikinci bir yiyecektir. Bu canlılar son derece küçük olan algleri tüketerek gelişirler ve hızlı bir şekilde büyürler. Bunun haricinde alglere benzeyen birçok canlıyı tükettiklerini de söyleyebiliriz. Alg boyutlarında olan hemen hemen tüm canlılar deniz kestanesinin besin kaynağı olur.

Deniz kestanelerinin zehirli olup olmadıklarını anlamak dışarıdan bakmayla mümkün değildir. Yapılan araştırmalarla zehirli olan deniz kestanesi belirlenir. Ancak bilinmelidir ki dikenlerin arasında bulunan pediseller kesinlikle zehirlidir. Bu nedenle deniz kestanesi zehirli olmasa bile dikenleri arasında bulunan bu madde ciddi olarak tehlikelidir.