Trakonya balığı başta ülkemiz olmak üzere dünyada çok fazla görülen ve oldukça etkili bir zehre sahip olan balık türüdür. Bu balığa ülkemizde birçok kişi "çarpan balık" adını vermiştir. Zehir seviyesi oldukça yüksek ve etkili olan bu balık denizlerin en zehirli balığı olarak bilinmektedir. Bu nedenle bu balığın nasıl bir tür olduğunu bilen insanlar, bu balıktan son derece korkarlar. Ülkemiz denizlerinde trakonya balığının toplam olarak üç türü yaşamaktadır. Bu türler hemen hemen birbirlerine benzemektedir. Bu türlerde sadece küçük vücut farklılıklarından başka farklılıklar görmek daha yakın bir inceleme istemektedir. Vücut bölgelerinin yan kısımları yassılaşmış olan bu balıkların Gözleri başının üst kısımlarında ve ağzına yakın bir yerde yer alır. Bu nedenle şekilsiz bir kafaları bulunmaktadır. Trakonya balığı yanı çarpan balık, aslında bu tipi ile anormal bir balık olduğunu göstermektedir. Toplam olarak üzerinde üç farklı renk bulunur. Bu renkler mavi, kırmızı ve gri olmak üzere farklı bölgelerinde dağılmalar göstermiştir. Bu renkler balığın sırt kısmında kırmızı gövde kısmında mavileşerek alt kısmında griye dönüşmektedir. Trakonya balığı, uzunluk olarak çok büyük değildir. En büyüğü yaklaşık 40 cm olarak ölçülmüştür. Tabi ki 40 cm'lik bir trakonya balığı çok nadir görülmektedir.

Trakonya balıkları, birçok balık gibi kendilerini kumlu bölgelerde kumun altına gömerek yaşarlar. Bu balıklar bu özelliklerini tabi ki avlanmaları sırasında da kullanmaktadır. Öncelikle kum altına gizlenen trakonya balığı, aniden avına saldırarak öldürür. Üzerinde bulunan zehirli dikenler ise bu balığın en büyük savunma mekanizması olmaktadır. Kumun altına gizlenerek yaşamayı seven bu balık, işte bu özelliği ile sürekli olarak deniz diplerinde ya da kumlu bölgelerde yaşamayı sevmektedir. Trakonya balığı, çok fazla hareket etmeyi seven bir balıktır. Bu nedenle sürekli olarak hareketsiz ve kum altında gizlenerek yaşar. Küçük olması ve yüzgeçlerinin güçlü olması nedeni ile trakonya balığı, avlarına karşı oldukça hızlı bir şekilde harekete geçerek avını yakalar. Suratlı bir yüzüş şekilleri bulunmaktadır. Bu hem av olmaktan kurtulmak için hem de avlarını daha kolay yakalamaları için aslında onlar için bir avantajdır. Bu balıkların en büyük zararı ise bu balıklar öldürülse bile kişinin iğnesine teması ile kişideki zehirlenme etkileri görülmeye başlar yanı bu balığın vücudundaki zehir ölü bedeninde bile etkili olmaktadır. Bu nedenle bu balıktan oldukça korunmanız gerekmektedir.

Trakonya balığının kafasının üzerinde ve solungaçlarının yakınında dikenleri bulunmaktadır. Öyle ki bu dikenlerin herhangi birinin vücuda batması ile zehirlenme ihtimali yüzde doksan dokuzlara kadar çıkmaktadır. Zehirlenme durumunda ise bölgeye amonyak takviyesi yaparak zehirlerin etkisini azaltabilirsiniz. Bunun yanında en büyük zehir etkisinden kurtulma yolu ise sıcak su uygulamasıdır. Trakonya zehri içerisindeki proteinler 45 ya da 50 derecelik sularda özelliğini yitirdiği için etkisiz kalacaktır. Bu nedenle zehirlenen bölgenin sıcak su ile bolca yıkanması ve sıcak su içerisinde bekletilmesi son derece etkili olacaktır.