Bu balık türü Nisan ve Mayıs aylarında kışlamış oldukları derin sulardan sahile bazen de acısu bölgelerine sokulup temmuz ve Eylül ayları arasında üreme yapmaktadırlar. 10-20 bin arası yumurta dökümü yapan balığın yavruları ilk olarak planktonlarla daha sonra da omurgasızlarla beslenir. Özel olarak avcılığı yapılmadığından dolayı bu türün ekonomik değeri olmadığı görülür. Eti zehirli olan bu balığın işgalci bir tür olduğu ve bazı türlerinin de yerli balık nesillerini tehdit ettiği görülür. Hatta oltaları koparması sebebi ile balıkçıların kâbusu haline geldiğini de söyleyebiliriz.

Tetrodoksin isimli zehirli bir madde içermekte olan kurbağa balığının bu zehirli madde sebebi ile kas kasılmaları ve felç gibi durumlara sebep olabileceği görülür. Bu balığın etini ancak Japonya'da yapıldığı gibi bazı işlemlerden geçirdikten sonra yiyebilmek mümkün olabilir. Bazı vakalarda bu zehrin ölüme neden olduğu da görülebiliyor.

Kurbağa balığı vücudunun 2-3 katı kadar suyu vücutlarına alarak vücutlarını aşırı derecede büyütebildiklerinden dolayı balon balığı olarak da adlandırılabiliyor. Bu balığın çok keskin ve güçlü dişleri bulunur. Bu özellikleri ile kendinden büyük bazı türleri de yaralayabilmesi mümkün olmaktadır. Balığın yan taraflarında iki adet çizgi bulunur, kuyruklarının arka kısmının dar olduğu görülür ve vücutlarının kalan kısımlarında da pul bulunmaz. Kafa kısmı vücuduna göre daha büyük olan balığın gri kahverengi tonunda renge sahip olduğu ve vücutlarında beyaza çalan açık renkli beneklere sahip oldukları görülür.

1 Yorum Yapılmış "Kurbağa Balığı"