{ "title": "Sargoz Balığı", "image": "https://www.baliklar.gen.tr/images/sargoz-baligi.jpg", "date": "21.01.2024 10:39:10", "author": "ismail veske", "article": [ { "article": "Sargoz Balığı, Bilim ismi Diplodus sargus olan bir balık türüdür. Karagöz balığının yakın akrabası olan, ondan farkı sadece vücudunda 6-7 adet kahvemsi veya kül rengi dikey çizgilere sahip olması ve yuvarlak gövdesidir. Solungaç kapaklarının sınırı ve yüzgeçlerinin ucu ile aynı siyah, yuvarlağa yakın elips gövdesinin geri kalanı parlak grimsi ve gümüşümsü bir yapıya sahiptir. Boyu karagözden daha büyük olup 2-3 kilo kadar olanları mevcuttur. Karadeniz dışında diğer denizlerimizde karides, midye veya ak yem ile avlanır. Genel olarak kayalık ve kırmalık olan dip bölgelerde yaşar. Korkak bir balıktır, her zaman dikkatlidir. Büyükleri kolaylıkla oltaya gelmez, yem, misina ve iğne seçer.

Sparidae ailesinin pek çok balığı gibi çift cinsiyetli olup yaşı olgunlaşan erkekler dişiye dönüşür. Bahar mevsiminde yumurta bırakan bu güzel balık asıl olarak Marmara denizinin balığıdır. Daha doğrusu Marmara'da karagöz olarak adlandırılan balıktır ve çok büyükleri dışında karagöz olarak adlandırılır ve artık kafası kütleşmiş, dişleri koyun dişine dönmüş ve rengi yosunlu kahverengi olmuş büyükleri “baltabaş” olarak adlandırılır. Fakat literatür icabı 50 gram bile olsa bu balığın adı baltabaş karagözdür.

Marmara denizinin balığıdır, burada karagöz olarak bilinen balık budur dedik, peki kanıtımız nedir? Yıllar öncesinin kaynaklarını baktığımızda hepsi İstanbul'da yaşayan ve yazan araştırmacıların, balıkçıların kitabı olduğu malumunuzdur. Bu kaynakların çoğunda karagöz başlığındaki balığın tarifleri, resimleri ve kerterizleri her zaman baltabaş karagözü temsil etmekte, yakın akraba olarak da sivri burun karagözü anlatmakta ama çift çizgili adi karagöz kaynaklarda yer almamaktadır. Demek ki Marmara denizinin yerli karagözü baltabaş karagöz, ekürisi ise sivri burun olanıdır. Kişisel tecrübelerimden de örneklemem gerekirse, bugüne kadar tuttuğum onlarca, yüzlerce Marmara Karagözünden yalnızca 2-3 tanesi çift çizgili ege Karagözü idi. Diğerleri hep baltabaş ve sivri burundu. Yapılan avların pek çoğu da Marmara'nın Trakya kıyılarındaydı.

Genel olarak baktığınızda, sargos, sargoz hep Yunan kültüründen gelen isimleridir. Aynen kefal, levrek, lüfer, çipura gibi. Örnek verecek olursak kefal, \"kafa\" veya \"kafasal, kafa gibi\" örneklerdir. Yunan kültürü Ege'de ad olarak böylece etkisini sürdürmektedir ve Marmara'ya bu kadar sirayet etmemiştir. Örneğin sarpa dediğimiz balığın adı da Latince adından gelmekte ve Yunanca bir addır ve Marmara'da çitari olarak bilinir ki bu da Arap kökenlidir. Aynı şekilde çipura da Yunancadır ve Marmara'da alyanak ismiyle bilinir. Bunların tek nedeni Marmara'nın Yunanistan'a Ege'den daha uzak ve kültürel etkileşiminin daha düşük olmasıdır.

Sargozun isminin kökenini inceledikten sonra bir de yan tür durumuna değinelim;
Değişik eski kaynaklar Marmara'da baltabaş karagöz ismiyle bir cinsin daha olduğunu söylerdi ve kimisi de bu balığa ayrı Latince isimler takmışlardı. Bu tam olarak asılı olmayıp, sargoz biraz büyümeye başlayınca Marmara'nın dip yapısı ve çeşitli diğer etkilerden dolayı kararır ve pas-bronz rengi ve irileşmiş koca siyah kafasıyla gerçekten adını hak eder. Yani baltabaş karagöz ile sargoz aynı tür balıklardır.

Avcılığı:
Bu kısımda karagöz konusunda yazdığım bölümü aynen alıntılamak istiyorum, çünkü avcılığı çoğu kısmıyla aynıdır. Sadece; baltabaş karagöz, karagözden daha sert bir balık olduğu ve daha iri olanlarına rastlanabildiği için, iğneler ve düğümler konusunda en üst düzeyde özen gösterilir. Baltabaş karagöz; zokalı, 3 köstekli ve uzun tek köstekli yemli olta takımları ile avlanır." } ] }