{ "title": "Karagöz Balığı", "image": "https://www.baliklar.gen.tr/images/karagoz-baligi.jpg", "date": "22.01.2024 00:39:36", "author": "Emrah Bulut", "article": [ { "article": "
Karagöz balığı, sparidae familyası mensubu olan bir balık türü olarak bilinmektedir. Bu balık kış mevsiminde yani ocak aylarında yaygın olarak görülür. Karagöz balığının vücut yapısı oval ve yanlardan yassılaşmış bir şekilde belirir. Bu balığın sırt bölgesi ve yan kısımları gri renklidir. Karagöz balığının baş kısmından kuyruk kısmına doğru 7-8 çeşit koyu renkli bant vardır, kuyruk sapında ve solungaç kapağının arkasında ise koyu siyah lekeler bulunur. Çipura balığının yakın cinsi olan Karagöz balığı bütün denizlerde görülür. Çoğunlukla da Marmara ve Ege bölgesinin ılıman suların bazı kısımlarında yaşayan, çok görülen ve ayrı bir lezzeti olan yerli balıklardan olmaktadır. Karagöz balığı sürüler halinde yaşamaktadır. Suların sıcaklık şartlarına göre bahar aylarından başlayarak Ağustos aylarına kadar üreme gerçekleştirir. Karagöz balıklarının türleri kendi sularımızda yaşam alanı bulur. Kuyruğu lekeli ve çizgili olan karagöz balığı Isparoz ya da İspari olarak bilinir. Lezzetli eti ve bol avlanmayla ekonomik değeri yüksek olan bir balık türü olmaktadır. Bu balık türünün baltabaş, sivrigaga, sargos ve mırmır gibi birkaç çeşidi bulunur. Ortalama olarak 15-25 santim kadar en fazla 50 santim boylarında olmaktadır. Yazın taşlık olan alanlarda ve yosun olan yerlerde, midyesi bol yerlerde yaşamını sürdürür. Kışın ise derin sulara yönelir. Her mevsimde yenebilen karagöz balığı özellikle mayıs ayında ve temmuz ayının haricinde daha yağlı ve lezzetli olmaktadır. Bu balık çupra balığı gibi ızgarası, buğulaması, fırını ve çorbası yapıldığında oldukça lezzetle tüketilir. 1 kilo ve daha büyükleri fırında hazırlanması tercih edilir.

Karagöz balığı, genellikle 300-700 gram ağırlığa sahiptir. 3-4-5 kilo kadar gelen büyük olanlara da rastlanır. Büyük karagöz balıkları olta ile yakalanmaları zor olmaktadır. Bu balıklar hem yem beğenmez hem de oldukça mücadeleci ve kurnaz olmaktadır. Karagöz balığı kışın derin sulara kaçar, yazın kıyılarda taşlık ve akıntılı yerlere yanaşır. Buralarda akıntılı sert suların taşlardan alıp sürüklediği böcekleri yemektedir. Durgun sularda dolaştıkları zamanlar da ise dipteki küçük midyeleri kuvvetli çeneleriyle parçalayarak etlerini yemeyi çok severler. Karagöz balıkları ağ balığı değil olta balığı olarak bilinir. Avcılığı, kıyıdan ve sandaldan olmak üzere iki şekilde yapılır. Her iki şekilde kendine özgü beden düzenleri olmaktadır. Sandalla ya da kıyıdan yapılan avcılık karagöz balığına çok fazla yem atmak gerekir. Bu yemlerin başında midye, karides, hamur ve et gelmektedir.

Karagöz balığı çok sevdiği midyeyi iğneye takmak zor bir iştir. Orta boy bir midyeyi iğneye dolayarak sonra hırpalanmadan iğnenin sapına doğru sürülür ve paladan dışarıya çıkarılır. Bu şekilde birinci midye sap ve palayı örtmüş olacaktır. İkinci midyeyi de iğneye dolanarak dirsek ve damağın kapatılmasını oluşturur. Yemleri iğneye dolarken suda sarkmayacak bir şekilde veya iğneden ayrılamayacak bir şekilde bağlanmalıdır. Midye ile avlanma sandaldan yapılmaktadır. Karagöz balığı kefal balığı kadar hızlı bir balıktır. En küçük bir düzensizlikte yemi almaz. Yapılan av sırasında çok sessiz hareket etmek daha uygun olacaktır. Sandaldan avlanmalarda iskandilli olta, serbest beden yani şeytan ve pirçol yani küçük zoka kullanımı uygun görülür. İskandilli olta, dip oltası olmaktadır. Çift köstek yöntemi uygulanır. Köstekler yerine göre uzun ya da kısa tutulmalı. Serbest beden durgun sularda gündüz ve gece uygulanır. Karagöz balığı genellikle tenha yerlerde daha fazla avlanır ve avlanması bir hayli zordur.
" } ] }